Maraş Katliamı’nda
yakınlarının mezarlarının kaybedilmesine ilişkin sorumluların yargılanması için
Anayasa Mahkemesi’ne başvuran ailelerin talebi, ‘zamanaşımı’ nedeniyle
reddedildi. Mahkeme, aileleri kusurlu bularak, “Başvurucular mezar yerlerine
ilişkin bağlantılarını 2013 yılına kadar resmi olarak sürdürmemişler,
başvurularını takip etmek için gerekli özeni göstermedikleri anlaşılmaktadır”
dedi.
Radikal'den İsmail
Saymaz'ın haberine göre; Maraş’ta, Aralık 1978’de katledilen çok sayıda Alevi
yurttaşın mezarının kayıp olduğu ortaya çıkmıştı. Avukat Seyit Sönmez,
katledilen Cemal Nayır’ın oğlu Salman ve Bektaş Bozkurt’un kardeşi Veli adına
Maraş Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne başvurmuştu. Sönmez, başvurusunda,
“Cenazeler nereye gömülmüştür? Mezar yerleri ve numaraları belirlenmiş midir?
İnançlarına uygun şekilde dini merasim yapılmasına imkân tanınmış mıdır?
Yakınlarına defin işlemi ile ilgili haber verilmiş midir” sorularını
yöneltmişti.
Belediyeden verilen
yanıtta ise kurbanların Şeyh Adil Mezarlığı’nda topluca gömüldüğü ve yalnızca
sıra numaralarının belli olduğu anlatılmıştı.
Sönmez, bu cevabi
yazıyla birlikte kurbanların topluca gömüldüğünün kanıtlandığını, muhtemelen
cenazeler üzerine yeni defin işlemlerinin yapıldığını, yani mezarların tümden
kaybolduğunu vurgulamıştı. Ardından belediye yetkilileri hakkında ‘görevi
kötüye kullanma’ suçlamasıyla şikayette bulundu. Maraş Başsavcılığı kovuşturmaya
yer olmadığına karar verdi. Sönmez de davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.
Anayasa Mahkemesi’nin
verdiği kararda, kurban yakınlarının eski Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen
zamanaşımı süresi geçtikten sonra ilgili makama başvurdukları kaydedildi.
Kararda, “Başvurucular mezar yerlerine ilişkin bağlantılarını 2013’e kadar
resmi olarak sürdürmemişler ve bu konudaki sıkıntılarını ortaya koymamışlardır.
Dolayısıyla başvurucuların iddialarıyla ilgili başvurularını takip etmek için
gerekli özeni göstermedikleri anlaşılmaktadır” denildi.
Artık, son çare olarak
AİHM’e başvuracaklarını belirten Avukat Sönmez, “Kurban yakınları katliamın
travması yüzleşemedikleri için bugüne kadar resmi yollara başvuramadı. Ayrıca
sorumlular bulunmadığı için yüzleşme süreci gecikti ve yas tutmanın süresi
uzadı. Buna şimdi yargı da ortak oluyor. Söz konusu Aleviler, Kürtler ve
ezilenler olduğunda, yargının vicdanı sanki buz kesiyor” dedi.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder