Zeycan Balcı Şimşek, 11 yıllık avukat. İstanbul Barosu ve
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi. Biri iki, biri yedi yaşında iki kız
çocuğu annesi. Kadıköy’deki Ekim Hukuk Bürosu’nda, eşi Bülent Şimşek ve iki
avukat arkadaşıyla birlikte çalışıyor. Reno, Eczacıbaşı, Ford, Maltepe
Belediyesi işçilerinin, üniversite öğrencilerinin, Gezi’de polis şiddetine
maruz kalanların avukatlığını yapıyor. 1 Mayıs, Newroz kutlamaları dâhil,
toplumsal muhalefete ilişkin birçok davayı takip ediyor. Şimşek, ÇHD avukatlar
davasında da meslektaşlarını savunuyor. ÇHD davasına ilişkin yapılmak istenen
açıklama sırasında polis şiddetine maruz kaldı. Omuriliğine giden iki kemikte
kırıklar oluştu. En az bir ay boyunca sırtüstü yatacak. Kalkamıyor, oturamıyor,
yere basamıyor.
En temel ihtiyaçlarını karşılaması için iki kişinin
yardımına muhtaç. En kötüsü de iki yaşındaki Roza ile oyun oynayamaması.
Şimşek, “Büyük kızım, beni yok saydı. Bakıcımıza, ‘Annem yürüyebilecek mi’ diye
sormuş. O maalesef polis şiddetine alıştı. Memleketin halinden haberdar. Ama
Roza yerimden kalkamadığım için çok üzülüyor. Sürekli beni kaldırmaya
çalışıyor” dedi.
Şimşek ve saldırıya uğrayan avukatlar pazartesi günü suç
duyurusunda bulunacaklar. “5 dakikalık bir açıklama olacaktı” diyen Şimşek,
yaşadığı şiddeti Cumhuriyet’ten Hilal Köse’ye anlattı:
“Etrafımızı çevirdiler. Önce kalkanlarla itmeye
başladılar. Biz dağılmayınca saldırının dozu arttı. 8-10 kez belime aynı
noktaya tekme atıldı. Bunu yapan bir kişi mi bilmiyorum. Belim hedef alındı.
‘Ölüyorum’ diye ağlamaya başlayınca geri çekildiler. Öyle bir acı daha önce hiç
yaşamadım, korkunçtu… Felç olmuşmuyum diye ellerimi oynattım.
Kıpırdayamıyordum. Sonra ambulans geldi. Sedyede zafer işareti yaptım. Bir
polis ‘o parmaklarını kıracağız’ dedi. Onun yüzünü hatırlıyorum.”
Polisler, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne
girmek üzere olan ambulansı da ‘güvenlik’ bahanesiyle Şişli Etfal’a
yönlendirmek istemiş. Şimşek, itiraz edince, ambulans geri dönmemiş.
“Savcılık talimatı
var”
Şimşek’e göre, bir polis, onlarca kameranın önünde, kendi
kafasına göre, bir avukatı böyle rahatça tekmeleyemez. “Adliyenin önünü,
avukatlara yasaklamak adına bilinçli bir şiddetin sergilenmesi söz konusu.
Olayın arkasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı var.
Başsavcılığın talimatı olmadan böyle bir işlem yapılamaz” diyen Şimşek, şöyle
devam etti.
“En son, gözaltına alınan ÖHD’li avukat arkadaşlarımız
için açıklama yapmak isterken saldırıya uğradık. O zaman da ayaklarıma ve
yüzüme darbe aldım. Çağlayan’daki adliyenin içinde ilk 2013 yılında polis
şiddetiyle karşılaştık. Bizzat benim mağduru olduğum 4 dosya var. Müvekkillerim
adına yaptığım şikâyetleri saymadım. Şu ana dek yargılanan tek bir polis yok.
Polis şiddetine çok alışkınız. Ama hiç korkmadık, yılmadık.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder